Her 4 bayandan 1’inde tespit ediliyor!
Rahmin kas hücrelerinden kaynaklanan güzel huylu kitleler olan miyomlar bayanlarda hayli sık rastlanan bir hastalık. O denli ki görülme sıklığı yaşa nazaran değişmekle birlikte her 4 bayandan 1’inde ‘miyom’ tespit ediliyor! Bu yeterli huylu kitleler rahmin her yerinde gelişebiliyor; rahmin iç dokusuna çok yakın olabilecekleri üzere, dış duvarına yakın olup karın içine de büyüyebiliyorlar. Ekseriyetle hiçbir şikayete ve önemli meselelere yol açmasa da kimi miyomlar ağır yahut sistemsiz adet kanamalarına, kasık ağrılarına, dahası gebe kalmaya yahut düşüğe neden olabiliyorlar! Ayrıyeten çok ender rastlansa da 40 yaş üstünde oluşan ve süratli büyüyen miyomlar sarkom ismi verilen makûs huylu kitleler de olabiliyor. Hasebiyle takip ve gerektiğinde tedavi edilmesi büyük kıymet taşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Özgüç Takmaz,çoğunlukla rastgele bir yakınmaya neden olmadığı için miyomların büyük bir kısmının rutin yapılan jinekolojik denetimlerde tespit edildiğini belirterek, “Bu nedenle en az yılda bir sefer muayene olmayı ihmal etmemek çok kıymetli. Miyom tespit edildiğinde ise korkulmasın, zira çoğunlukla yalnızca ultrason muayenesi ile takip kâfi oluyor. Ömür kalitesini düşüren sıkıntılara yol açtığında yahut anne olmayı engellediğinde ise ilaç tedavisi yahut cerrahi yolla tedavi edilebiliyor. Günümüzde tıbbi teknolojilerde yaşanan süratli gelişimler sayesinde daha faal ve daha inançlı ameliyatlar yapılıyor, hastalar kısa müddette günlük hayatlarına dönebiliyor.” diyor.
Henüz nedeni bilinmiyor, ancak…
Miyomlar her yaşta görülse de yaş ilerledikçe saptanma ihtimali artıyor. Bunun nedeni ise miyomların kadınlık hormonu olan östrojen ile büyümeleri ve vakitle östrojene maruziyet arttığı için ultrasonda görülebilecek boyuta ulaşmaları. Miyomların tam olarak neden kaynaklandığı şimdi açıklığa kavuşmamış olsa da birtakım genlerin riski arttırdığı biliniyor. Hasebiyle bilhassa ailesinde miyom hikayesinin bulunması değerli bir risk faktörü olarak gösteriliyor. Ayrıyeten hiç gebe kalmamak yahut doğum yapmamış olmak da riski artıran başka etkenleri oluşturuyor. Yapılan kimi çalışmalar da düşük D vitamini ve A vitamini düzeylerinin miyom oluşma ihtimalini arttırdığını gösteriyor.
Miyomların 6 kıymetli sinyali!
Miyomların büyük çoğunluğu şikayet oluşturmuyorlar. Fakat birtakım durumlarda yerleştikleri bölge yahut boyutlarına nazaran farklı yakınmalara neden olabiliyorlar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Özgüç Takmaz miyomun belirtilerini şöyle anlatıyor:
- Adet bozukluklarına yol açabiliyor. Adet kanamalarının ağır ve uzun periyodik olması, orta kanamalar yahut lekelenme kanamaları üzere problemler miyom belirtisi olabiliyor.
- Adet periyodunda gelişen ağrı da miyomlardan kaynaklanabiliyor.
- Gebelik kesesinin rahme yerleşmesini yahut yerleşen kesenin büyümesini önleyebiliyorlar. Bunun sonucunda gebe kalmayı engelleyebiliyor ya da düşüğe yol açabiliyorlar.
- Karında şişkinlik ve gaz sorunları yapabiliyor. Bağırsaklara baskı oluşmuş ise kronik kabızlık, sıkıntı ve ağrılı dışkılama sorunu gelişebiliyor.
- Miyom mesaneye yanlışsız büyümüş ise sık idrara çıkma sorunu yaşanabiliyor.
- Ağrılı cinsel ilgi de büyük miyomların sinyali olabiliyor.
İlaç yahut cerrahi usule başvuruluyor
Ultrasonda tespit edilen miyomlar boyutlarındaki değişimler ve oluşturdukları şikayetlere nazaran ya tedavi ya da takip ediliyor. Çeşitli yakınmalara neden olan, süratli büyüyen, gebe kalınmasına pürüz teşkil eden yahut hamilelik oluştuğunda düşüğe yol açabilecek olan miyomlarım tedavi edilmeleri gerekiyor. Menopoza sokan iğneler, rahim damarlarının anjiyo ile tıkanması, ultrason yahut MR aygıtı ile eritme yöntemleri, ameliyatsız tedavi prosedürlerini oluşturuyor. Doç. Dr. Özgüç Takmaz,“Ancak miyomlar bu yollarla tam olarak yok olmadıkları ve genelde tedavinin akabinde bir müddet sonra tekrar büyüdükleri için tüm dünyada hala en sık miyomektomi ameliyatı ile tedavi ediliyor.” bilgisini veriyor.
Kapalı cerrahi kritik ehemmiyete sahip!
Günümüzde miyomektomi ameliyatı ile çok sayıda yahut büyük miyomlar inançlı ve aktif bir halde temizlenebiliyor. Miyomektomi ameliyatları klasik açık yol, laparoskopik (kapalı) ve robotik prosedür olmak üzere 3 halde uygulanabiliyor. Ayrıyeten rahim iç duvarına yakın olan miyomlar vajinal yol ile yapılan histeroskopik formülle de çıkartılabiliyor. Hastaya hangi cerrahi usulün uygulanacağına miyomun boyutu, yerleşim yeri ve sayısı dikkate alınarak karar veriliyor. Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Özgüç Takmaz,miyomektomi ameliyatlarında en sık laparoskopik ve robotik metotların tercih edildiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Çünkü bu çeşit kapalı cerrahi prosedürlerde ameliyat sırasında kanamalar daha az oluyor, hastalar ameliyat sonrasında daha az ağrı sorunu yaşıyor ve hastaneden çok daha kısa müddette taburcu olabiliyorlar. Kapalı cerrahi prosedürler ayrıyeten hastaların daha süratle iyileşmelerini, hasebiyle günlük ömürlerine daha kısa müddette dönmelerini sağlıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
